10 Ocak 2018 Çarşamba

İÇSEL BİR GEZİNTİ XXIV


İÇSEL BİR GEZİNTİ XXIV

En çok
Sarhoşluğumda düşüyorsun aklıma
Bu ben de ayıp bir
Kimsesiz bir sevda gibi yalnızlığımda
Köhne bir gülüşün sessiz isyanıyla
Yürürken
Eskimiş gecenin içinde sararmış aya

Ve ben sarhoşum
Hani derler ya adam akıllı kör / kütük
Akıllı adam içer mi bunca
Körle kütük
Nasıl mana veriyorsa sarhoşluğuma yan yana
Çözemedim daha bu kafayla
İyi tarafıysa
Seni unutmadığımı hatırlıyorum ya
Yetmez mi

Arkada kalmış karanlık yanım şimdi
Samanyolu
Hera'nın göğsünden fışkıran ak süt
"Milky Way"
Yıldız yıldız Tanrı olan aşkıma
İmgeli bir şiir yazmaz mı bir t/uzak

Sussam şimdi
Bilgenin akıl dolu sözlerine bir zaman
Hep aynı melodi
Kulaklarımda tırmık tırmık
Ne rüzgarlar ninnisi
Ne umutlar körpesi
Sözleri ağır kendi notasından kırık bir ağıtın
Topal ayağına batmış kıymık

Ve ıssızın içinde söze sıkıştırılmış bir hayır
Sabahın şerrine bedel tütün ve zifir kokulu
Sitemsiz dualar yol açıklığı dilekler
Aslında umusu dönmek kurgusu bir heves
Ağır akan şafak vakti rüzgarları tutsağı
Ve savrulu saçlar incinik yürekler yangısı

Ölüme teslim duygularla gitmek mi lazım
Bilinmez soru bu / sensiz bir muamma
Acımasız bir düşünceye tapmak mı yoksa
Umursuzluk
Zayıf bir inanç uğruna çok kanmak Tanrı'ya
Bir sözle bir bakışla bir gülüşle
Kıyıdan köşeden öyle korkak öyle meraklı

Ve şair
Sözü saza çaldıran
İnanılana inanmayan
Yazdığını yapmayan Homoseksüel imgeler birliği
Yalancının teki allayan pullayan
Karayı ak yapan
Düşkünün biri düşmeye yatkın

Ve hep gitmekler yoldaşı
Papatya kokulu sabahlarda
Ama hiç gitmeyen
Aslı'han nesli'han
Yerleşik düzene yerleşen klan / boy babası
Uzaklar içi anlaşılmayan gerçek / yanılgı yakını

zaferakarsu**

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder