10 Ocak 2018 Çarşamba

İÇSEL BİR GEZİNTİ XXVII


İÇSEL BİR GEZİNTİ XXVII

Gecenin bir yarısı
Şehrin ışıklarına vedalı
Bir yamacın kimsesizinde
Sırtımda bir yalnız köknar
Yaprakları ağlamaklı
Ben mi daha içliyim 
Yoksa o mu benden / bilemedim

Hiçliklerin dibindeyim bu gece
En'lerin kanadığı o boşlukta
Yazık bir türkü dillenmiş sesim
Ezgisi kırık sözleri intihar

Önümde bir parça peynir / akşamdan artık
Elimde bir şişe kırmızı / en koyusundan
Ve ışıklar karanlık ürkeği /titrek
Ve her titrek bir tabut zifire / korkak

İçiyorum gittiğinden bu yanı
Afakanlar basılı göğsüme inat
Cebimde yokluk cebimde gece
Damağa zengin oluyor bu yoksul tad

Daha mı kolay 
Sarhoşken seni gömmek karanlığa
Bilmem 
Hiç düşünmedim
Ya da daha mı zor
Ayıkken seni çizmek aydınlığa

Ölümün ışıkları son kez titredi yüzüme
Vakit tezcanlı tanyeri evveline vurdu
Son yıldızı da gecenin battı batacak
Belki de hayat bize aynı yıldızı kurdu

Zaman kendi deresinde akıyor
Aktığı yerlerde ne umutlar yakıyor
Sussan olmuyor bağırsan dolmuyor
Giden mi kalan / kalan mı giden kimse bilmiyor

Bir nur-u şık duruyor başıma / mavice
Şafağın ardına bin tonuyla kızılın
Gecede kutsanmış günahlardan muaf
El değmemiş taze u/mutlu bir sabah

zaferakarsu * *

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder